21 Mart 2010 Pazar

HASTA ADAM İSPANYA


ispanya, avrupa'da ekonomik krizden en çok darbe yiyen birkaç ülkeden biri. geçtiğimiz şubat ayında işsizlik oranında yüzde 2'lik bir artış yaşandı ve böylece ülkedeki işsizlerin sayısı - resmi rakamlara göre - bir yıl içinde 700 bin artarak 4,13 milyonu buldu, ki bu da oecd'nin hesaplamalarına göre ispanya'nın çalışabilir nüfusunun yüzde 20'sine denk düşüyor. işsizliğin artış hızında ufak bir düşme yaşansa da, iktisatçılar 2011 yılından önce işsizlik oranının gerilemesinin olanaksız olduğunu ve bu tarihe kadar "işsizler ordusu"nun büyümeye devam edeceğini tahmin ediyorlar.

krizden en çok etkilenenlerin başında gençlik geliyor. 25 yaşın altındaki gençler arasındaki işsizlik oranı ülke genelinin neredeyse iki katı. ve krizin sonuçları ispanyollar için - kelime anlamıyla - ölümcül: geçtiğimiz yıl intihar sonucu ölenlerin sayısı trafik kazalarında ölenleri geçerek "doğal olmayan ölümler" listesinde ilk sıraya yerleşti.

"işsizler ordusu"na kriz süresince katılanların büyük bölümü inşaat ve perakende ticaret sektörlerinde çalışıyordu. her iki sektör de, kriz öncesi ispanya ekonomisinde kilit rol oynayan emlak spekülasyonlarının kurbanı oldular. krizin başlamasından bu yana işini kaybeden 2 milyon insanın 900 bini inşaat sektöründe çalışıyordu. 2007 yılına kadar ekonominin motoru olan sektör, romanya ve bulgaristan'dan yüzbinlerce "gastarbeiter" çekecek kadar aktifti ve geçtiğimiz on yılda ispanya ekonomisinde senelik 2,8'lik bir büyüme yaşanmasında başrolü oynuyordu. bu rakamın büyüklüğünü anlamak için sanırım euro bölgesinde aynı dönemde ortalama senelik 1,5'lik bir büyüme yaşandığını belirtmek yeterli olur. emlak spekülasyonunun zirve yaptığı dönemde ispanya'da 1000 kişiye 14 ev yapılıyordu, ki bu rakam - yine emlak spekülasyonundan büyük darbe yiyen - abd'de 7, büyük britanya'da 3'tü.

spekülasyon balonunun patlamasıyla ispanya çok derin bir krize girdi: 2007 aralığından bu yana emlak fiyatlarında yüzde 15'lik bir düşüş yaşandı ve bu düşüş daha da büyüyecek gibi duruyor. madrid'deki ekonomi araştırmaları enstitüsü iee'nin genel müdürü juan iranzo, ispanya'da şu anda 700 bin evin kullanılmadan boş durduğunu ve bu arz fazlasının dengelenebilmesi için yüzde 30'luk bir düşüş daha gerçekleşmesini beklediklerini belirtiyor. (bu konuda iee'nin rakamları oldukça iyimser, ispanya'da satılamadığı için boş duran evlerin sayısına dair yapılan tahminler 1,5 milyona kadar çıkıyor.)

sosyal demokrat zapatero hükümetiyse krize talebi arttırarak cevap vermek yerine daha çok kendi derdine düşmüş durumda. artan devlet borçlarını kontrol altına alabilmek için harcamalar olabildiğince kısılıyor. bu şekilde 2008 yılında ispanya devletinin borcu gsmh'nın yüzde 39'una kadar çekilmişti. ancak o zamandan bu yana devletin aldığı krediler inanılmaz bir artış göstererek 2009 yılında gsmh'nın yüzde 11,8'ine ulaştı. bu yıl sonunda devlet borcunun gsmh'nın yüzde 66'sına, 2011 sonundaysa yüzde 80'ine ulaşacağı tahmin ediliyor.

ekonomik krizin siyasi krize dönüştüğü yunanistan'da olduğu gibi, ispanya'da da borçlanmanın önüne geçebilmek için harcamaların kısılması ve vergilerin yükseltilmesi "altın formül" olarak kabul görüyor. böylece emeklilik yaşının 65'ten 68'e çıkarılması ve vergilerin ortalama yüzde 5 arttırılması (en büyük artış kdv oranlarında) planlanıyor, ki bu da zapatero hükümetinin başını sendikalarla ve siyasi yelpazenin en soluyla belaya sokmuş durumda. devletin gelirlerinde yıllık 15 milyar dolarlık bir artışla borcu 2013 yılında gsmh'nın yüzde 3'üne düşürme planı, en çok "en alttakiler"i vuruyor.

ancak ne en abartılı kemer sıkma politikasının, ne de devletin piyasaları düzenlemek için daha fazla borçlanmasının ispanya ekonomisini düzlüğe çıkartması gerçekçi. zira - aynen yunanistan örneğinde olduğu gibi - ihracata dayanan alman ekonomisinin avrupa birliği'ndeki hakimiyeti ispanya ekonomisindeki açığın baş sorumlusu. gittikçe aşağıya çekilen maaşlar ve artan üretkenlik sayesinde almanya, 2007 yılında - krizin patlak vermesinin hemen öncesinde - ispanya'yla yaptığı ticaretten hanesine 22,4 milyar dolarlık bir artı yazdırabilmişti. alman ekonomisinin ispanya'yla alışverişten elde ettiği gelir ve ispanyol ekonomisindeki dış ticaret açığı bir anlamda siyam ikizleri gibi. euro'nun ortak para birimi olarak kullanılması nedeniyle, zapatero hükümetinin para biriminin değerini düşürerek almanya'yla rekabet şansını biraz olsun arttırma olanağı da elinden alınmış bulunuyor. görünen o ki ihracata dayalı almanya ekonomisinin yapısal üstünlüğü avrupa birliği'ndeki daha güçsüz ekonomileri kronik bir krize sürükleyecek.

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...