11 Mart 2010 Perşembe

POLITICALLY INCORRECT


politically incorrect, batı'da antisemitizmin yerini alma yolunda hızla ilerleyen islamofobinin almanya'daki bir numaralı propaganda aracı. günde ortalama 30 bin kereden fazla tıklanan internet sitesinin yanında, tabii anaakım medya da islam karşıtı yayınlarıyla müslümanların batı dünyası'nda yaşamlarının gittikçe zor bir hal almasında önemli bir rol oynuyor. fakat politically incorrect, adından da anlaşılabileceği gibi, political correctness'in (siyaseten doğruculuk) islam ve müslümanlar hakkındaki "gerçeğin" anlaşılmasının ya da açıkca anlatılmasının önünde bir engel oluşturduğu iddiasıyla çok daha doğrudan bir dost-düşman şemasıyla çalışıyor.

siyasetin temelinde dost-düşman ayrımının yattığı teorisi, almanya'da faşist hareketin en önemli düşünürlerinden olan carl schmitt'e dayanıyor. politically incorrect ve benzeri islam karşıtlarının çoğunluğu nazilerle aralarına görünürde mesafe koymak isteseler de, gerek aynı felsefi köklerden beslenmeleri, gerekse islamofobiyle nasyonel sosyalistlerin yirmili-otuzlu yıllardaki antisemitizmi arasındaki yapısal benzerlikler açık bir "akrabalığa" işaret ediyor.

pi'de çoğunluğu takma isimler kullanan yazarlar, islam, müslümanlar ve devletin çok gevşek olduğunu iddia ettikleri entegrasyon politikasına karşı yazılar yayınlıyorlar. aynı zamanda almanya'nın abd ve israil'le - tahmin edebileceğiniz üzere islam'a karşı savaş konusunda - kökten bir kader ortaklığına gitmesi gerektiğini savunuyorlar. şu andaki devlet politikalarına denk düştüğünden olacak, her gün - yayınlanan yorumlarla beraber - binlerce ırkçı görüşün ifade edildiği sayfa, alman gizli servisi tarafından "aşırı sağcı" olarak kabul edilmiyor. kölnlü öğretmen stefan herre tarafından kurulan pi'nin başarısı ve devletin hoşgörüsü, bu örneğin benzer içeriklere sahip yüzlerce irili ufaklı site tarafından izlenmesine yol açmış durumda.

çekirdeği birkaç yüz kişiye ulaşan hareket, şimdiye kadar 38 şehirde eylem grupları oluşturmuş durumda ve büyük bir hızla yayılmakta. islam karşıtlığı kimi zaman israil'e yönelik sempatiden kaynaklanıyor, birçok insan almanya'da hristiyan değerlerin yokolmaya başladığını, almanya'nın islamlaştırıldığını düşünüyor. anaakım medyanın namus cinayetleri konusundaki yoğun propagandasının da bu korkuyu tetiklediğini unutmamak gerek tabii. (alman ordusunun afganistan'da 142 sivili öldürmesinden daha büyük bir haber berlin'de müslüman bir kadının ailesi tarafından öldürülmesi.) hareket, "özgür demokratik düzeni totaliter bir ideolojiye karşı koruma" iddiasında, politacally incorrect'in iddiasına göre medyanın açıklamaktan kaçındığı "gerçek" de zaten "islam'ın bir din değil, nasyonal sosyalizm benzeri bir ideoloji olduğu".

islamofobinin henryk broder gibi medyatik ideologları nazilerle aralarına mesafe koymaya dikkat etseler de; sol karşıtlığından taviz vermeyen politically incorrect, siyasi yelpazenin sağ ucundaki her türden islam karşıtına açık. ancak hareketin yarattığı tehlike en çok hristiyan demokratlar'la sosyal demokratlar arasındaki "merkez"den besleniyor olmasından kaynaklanıyor.

berlin teknik üniversitesi'ne bağlı antisemitizm araştırmaları enstitüsü'nün yöneticisi wolfgang benz de antisemitizm ve islamofobi arasındaki paralelliklerin görmezden gelinemeyecek kadar büyük olduğunu savunuyor: "yeni islam düşmanlarının öfkesi, antisemitlerin yahudilere olan nefretine çok benziyor." benz'e çeşitli siyaset bilimcilerin ve köşe yazarlarının gösterdiği tepki belki de islam karşıtlığının almanya'da ne kadar yaygın ve ne kadar normal olduğunun en iyi kanıtlarından birisi.


PS vakit bulduğumda islamofobi hakkında daha ayrıntılı yazmayı düşünüyorum.

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...