28 Mayıs 2010 Cuma

İKİ FİLM BİRDEN


zombiseverlere müjde, hem de gelebilecek en yüksek otoriteden: george a. romero...

sinemada zombi efsanesinin yaratıcısı romero'nun son filmi survival of the dead, 1968 yılında the night of the living dead;le başlayan efsane serinin son filmi olarak geçtiğimiz haftalarda almanya'da vizyona girmişti. (ne yalan söyleyeyim, türkiye'de şu anda oynuyor mu ya da ne zaman sinemalara gelecek bakmaya üşendiğimden bilmiyorum.)

bu hafta survival of the dead'e bir de romero'nun orijinali 1973 yılında sinemalarda oynayan the crazies'inin breck eisner remake'i eklendi. romero'nun - diğer zombi filmlerinde de olduğu gibi - dolaylı siyasi göndermeler içeren filmi nixon döneminde abd'de esen paranoya rüzgarını hicvediyordu.

the crazies'inromero versiyonuna oldukça sadık kalarak çekilmiş remake'i romero'nun kendisini pek tatmin etmemiş gibi duruyor, zira romero, hiçbir yenilik içermediğini söylediği filmin kendi gözünde "tamamen gereksiz" olduğunu ilan etti.

romero'nun yorumuna saygıda kusut etmek haddime değil tabii, sonuçta zombiseverliğim romero filmlerine duyduğum hayranlıktan kaynaklanıyor. ama kendisiyle aynı fikirde olduğumu da söyleyemem. 11 eylül'den bu yana abd'ye - ve hatta batı'nın tamamına - hakim olan paranoya havasının nixon dönemi abd'sini arattığını söylemek güç. böylece romero'nun 1973 tarihli yapımı aktüelliğinden hiçbir şey kaybetmemiş durumda. orijinalin yeniden sinemalarda oynama ihtimalinin olmadığı düşünülürse, remake üstünden benzer koşullara benzer bir eleştiri getirilmesini yerinde buluyorum.

gerek abd'de, gerekse avrupa birliği'nde paranoya, savaş ve "güvenlik" gerekçesiyle iç politikada da gittikçe otoriterleşmenin siyasette ana eğilim haline geldiği düşünülecek olursa the crazies'in daha hala söyleyecek çok sözü var.

the crazies, bir yandan paranoya eleştirisi olagelsin, diğer yandan komplo teorilerinin anavatanı abd'ye egemen olan ve paranoyayla gerçekçilik arasından gidip gelen bir ruh halinden besleniyor: "devlet ne yaparsa yapsın, şüpheyle yaklaş!" (abd'nin - ve tabii diğer devletlerin - yaptığı birçok işe şüpheyle yaklaşmak için kuşkusuz sayısız neden var; ama ufoların ve uzaylıların gizli bir askeri üste tutulduğundan emin olan, obama hükümeti'nin sağlık reformunda komünistlerin emin adımlarla iktidara yürüyüşünü gören ruh söz konusu paranoyak ilkenin vücut bulduğu anlar.)


the crazies
'in hikayesine gelecek olursak... kaza mı, yoksa komplo mu olduğu tam belli olmayan bir biçimde biyolojik bir silah, askeri bir labaratuardan - romero versiyonunda pennsylvania, remake'de iowa'daki - bir kasabanın içme suyuna karışır. kasaba halkı, kana susamış zombilere dönüşürken, hükümet (ve ordu) insan bedenini ve zihnini korusa dahi en az zombiler kadar kana susamış canavarlara dönüşecektir zombilerle savaşta.

film, bir hollywood klasiği haline gelmiş aksi-bunak-muhafazakar-(muhtemelen) alkolik-kafayı yemiş adamın tüfeğiyle insanların maç izlediği bir baseball sahasına yönelmesiyle açılıyor. (bu karakter çoğunlukla herkesin ümidi kestiği bir anda kahramanlaşarak dünyayı ya da (daha sonra dünyayı kurtaracak olan) filmin kahramanını kurtarır. bkz: independence day). kafayı çekmiş izlenimi veren yaşlı adam ateş etmeye hazırlanırken şerif hızlı davranarak kasabanın bunağını morga gönderiverir. otopsi sonucu yaşlı adamın tamamen ayık olduğu ortaya çıkar, şerifin başı ölünün ailesiyle derttedir artık.

bu sırada şerifin kasabada doktorluk yapan karısı ilk şüpheli vakalarla boğuşmaktadır. derdim tabii bütün filmi anlatıp izleme zevkini kaçırmak değil. (vizyona girdiği cuma günü the sixth sense'in sonunu sınıfın tahtasına yazıp insanları kendime düşman ettiğim günler çok geride kaldı.) sonuçta sıradan insanların bir yandan zombiler, bir yandan ordu ve toplama kamplarıyla boğuşmak zorunda kaldığı, zombilerin tabii "vatandaşlık" statüsünü ve buna bağlı hakları tamamen kaybettiği the crazies, daha çok kan-şiddet-vahşet içeren versiyonuyla sinemalarda. remake'i, belki de "tamamen gereksiz" olmaktan çıkaran, 1973'dekinden çok daha karamsar bir ruh haliyle...

açılış sahnesinin de yeraldığı trailer aşağıda...



bu da romero'nun son filmi survival of the dead'in trailer'i...

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...