12 Temmuz 2010 Pazartesi

"ŞEYTAN"IN ÖLÜMÜ


o almanya'nın "şeytan"ıydı. bir keresinde fritz teufel rutinleşmiş zorunlu hapishane misafirliklerinden birini sürdürürken, davasına bakan savcı, teufel (şeytan) soyadıyla insanın eninde sonunda cezaevine girmesinde şaşırtıcı bir şey olmadığını söylemişti. ve o burjuva ahlakının savunucularının gözünde gerçek bir şeytandı.

hayatına bakıldığında sanki hep kaybeden tarafta yer almış sanılabilir, ama keskin diliyle ve yerleşik düzeni şoke eden iğneli espiri anlayışıyla karşı tarafın sinirini o kadar bozdu ki, onların hayat boyu gözetleme, sayısız duruşma ve uzun hapis cezalarıyla ne kendilerini tatmin etmeleri, ne de fritz teufel'e kendi yaşadıklarının yanına yaklaşan bir psikolojik travma yaşatmaları mümkün oldu.

almanya'da 68'in en az kızıl ordu fraksiyonu'nu kuran andreas baader ve ulrike meinhof, üniversite öğrencilerinin sesi rudi dutschke ya da iran şahı'nın berlin ziyaretine karşı düzenlenen bir gösteride polis tarafından vurularak öldürülmesiyle hareketin radikalleşmesinde ve antikapitalist bir karakter kazanmasında etkili olan benno ohnesorg kadar önemli bir figürüydü.

ohnesorg'un öldürüldüğü eylemde taş attığı gerekçesiyle tutuklandıktan sonra hapisten çıktığında, ohnesorg'un katili olan polis çoktan tekrar sokaklardaydı. çünkü teufel'den kurtulmak daha 1967 yılında önemliydi batı alman devleti için; yerleşik düzeni provoke etmek amacıyla varolan kommune eins'ın ("komün 1") kurucularındandı. çoğunlukla teufel'in sivriliğinin ürünü eylemleri planlar, ahlak yasalarıyla dalga geçer, kapitalizmin hümanist makyajını kazıyarak altındaki gudubet suratı ortaya çıkarırlardı.

üstelik bu teufel'in ilk hapse girişi değildi: abd başkan yardımcısı hubert humprey'in 67 nisan'ında berlin'i ziyareti sırasında üstüne attığı puding bombaları, polisin kommune eins'ı basmasına bulduğu büyük miktardaki puding tozunu patlayıcı madde olarak basına göstermesine yol açmıştı. sonuçta teufel "puding süikastı"ndan birkaç ay içerde kalmıştı, ama bulduğu "patlayıcı madde"nin puding olduğu ortaya çıkan polisin yaşadığı rezalet hiciv ustası teufel'in ilk büyük zaferiydi.

teufel komikti, ama mainstream basının sonradan yaratmaya çalıştığı imajın aksine bir palyaço değildi. espirili, basit bir dili teorik-felsefik tiradlara tercih ediyordu. "ahlaklı" ve "ciddi" sistemin dilini tersine çeviriyor, nüktedan birkaç sözcükle insanların okumadıkları, belki de asla okumayacakları kitaplardan daha fazlasını anlatıyordu onlara.

komikti, ama ciddiydi. anti-otoriter şehir gerillası bewegung 2. juni'ye (2 haziran hareketi - 2 haziran 1967 benno ohnesorg'un öldüğü gün) katıldı. 1975 şubatı'nda hristiyan demokrat politikacı peter lorenz'in bewegung 2. juni tarafından kaçırılmasının ardından, bu eyleme katılmak suçundan tekrar hapse girdi. yakalandığında belinde bir tabanca ve çantasında namlusu kesilerek kısaltılmış bir çifte vardı. eylemin gerçekleştiği tarihte berlin'de değil de, batı almanya'nın essen şehrinde bir fabrikada işçi olduğunu açıklamasına kadar beş yıl hapiste kalacaktı. sonradan amacının "bir insanın nasıl suçsuz olduğu halde haksız yere hapis yatabileceğini, sistemin nasıl işlediğini göstermek" olduğunu söyleyecekti. ne zaman ki devlet "şeytan"ı en sonunda alt ettiğini sandı, yenilen, rezil olan hep kendisi oldu.

hapisten çıkmasının ardından önce londra'ya göçtü, fırıncılık yapmaya başladı. daha sonradan fırıncılık yaparken berlin'deki alman dili ve edebiyatı ve gazetecilik okurken öğrendiğinden kat be kat fazlasını öğrendiğini söyleyecekti.

ölmeden önce yıllarca parkinson hastalığından çekti "şeytan", berlin'e döndükten sonra başladığı ve çok sevdiği bisikletli kuryelik işini bırakmak zorunda kaldı.



spaßguerilla ("şaka gerillası") kavramının babasıydı teufel. "şaka"larının listesi, banka soygunları esnasında müşterilere tatlı dağıtma fikrinin babası olmasından "puding suikastı"na, adalet sisteminin gerçek yüzünü deşifre etmek için beş yıl hapis yatmasından 1983 yılında "iyi davranış" hakkında tartışılan bir televizyon programında almanya içişleri bakanı'na su tabancasıyla "ateş açması"na kadar uzar.

dedim ya, şakacıydı teufel, ama palyaço değildi, palyaçoluk yapmak istemediğinden ününden hiçbir ekonomik çıkar elde etmedi. yıllar sonra "efendiler"in şaklabanı olabilirdi isteseydi, ama ekmek fırınında çalışmayı ya da kuryelik yapmayı tercih etti.

fritz teufel, ağlanacak halimize gülmeyi başarmayı ve maceralı bir yaşam sürmeyi amaçladığını söylemişti bir zamanlar. ikisini de başardı...

1 yorum:

Adsız dedi ki...

1975 yılında tanıdığım Fritz Teufel, gerçekten harika bir insandı. En başta hümanizmasıyla insanı etkileyen bir karizmaya sahipti. Daha sonra onu, 1980 yılının sonları ya da 1981 yılının başlarında görmüştüm. Yolda otostop çeken iki kişiyi geceyarısı arabama almıştım ve karşıma yine Fritz Teufel çıkmıştı. 1975 yılındaki tanışıklığımızı yad etmiştik. Ve o, bir Cumhuriyet gazetesi ve İlhan Selçuk okuruydu. Hey gidi günler. Toprağın bol olsun Fritze.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...